Stratonikeia Antik Kenti

04.05.2023


 Ölümsüz aşkların ve gladyatörlerin kenti olarak bilinen Stratonikeia, Muğla İli, Yatağan İlçesi’nin 7 km batısında, Eskihisar Mahallesi  sınırları içinde yer alır. Geç Tunç Çağı’ndan günümüze kadar kesintisiz yerleşime sahne olan kente, M.Ö. 3. yy’ın ilk çeyreğinde Seleukos kralı I. Antiokhos tarafından karısı Stratonike’nin adı verilmiştir. Hellenistik Dönem boyunca, Seleukos, Ptolemaios, Makedonyalılar, Rodos ve Roma arasında el değiştiren Stratonikeia, M.Ö. 130/129 yılında tamamen Roma’ya bağlanmıştır. Anadolu’nun fethinden sonra Türk hâkimiyetine giren kentte Beylikler, Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi’nde de yerleşim devam etmiştir. 1957 yılındaki deprem sonrasında yeni yerleşim alanına taşınan Eskihisar Köyü’nde halen tarihi köy evlerinde yaşayan birkaç aile bulunmaktadır.
Stratonikeia, Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma İmparatorluk, Bizans, Beylikler, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerine ait yapı ve kent dokusunun birlikte görülebileceği nadir yerlerden birisidir. Kapladığı 7 kilometrelik alanla, dünyanın mermerden inşa edilmiş en büyük kentlerinden biri olan Stratonikeia, Hellenistik Dönem’de birbirine paralel ızgara sisteminde kesişen caddelerden oluşan Hippodamik planda düzenlenmiştir. Antik döneme ait gymnasium, bouleuterion, tiyatro, hamam, kent kapısı ve çeşme gibi anıtsal yapılarının yanında, köy meydanı, Beylikler Dönemi hamamı, Şaban Ağa Camii, Osmanlı Çeşmesi, ağa evleri gibi Türk mimarisi açısından önemli örneklere sahip olan kent, insan yapımı anıtsal ihtişam ile doğal çevrenin güzelliği bir arada barındırmaktadır.          
Stratonikeia antik kentinin sur duvarlarına bağlı olarak sınırları bilindiğinden, büyüklüğü kolayca anlaşılabilmektedir. Ancak kent içinde sadece belirli yapılarda kazılar yapılmıştır. Bu nedenle kentin planında bilinen yapı sayısı oldukça sınırlıdır. Kazısı yapılan yapılar ve tespit edilen cadde sokak sistemine göre, kentin ızgara planlı inşa edilen düzenli kentlerden birisi olduğu düşünülmektedir. Stratonikeia Antik Dönem ile Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi yapı ve kent dokusunun birlikte görülebileceği nadir yerlerden birisidir. Farklı dönemlere ait pek çok yapının olması ve tarihi ortam kenti gezecekler için bulunulmaz bir fırsat olarak değerlendirilmektedir.